3- BEŞİKTAŞ A.Ş.'nin, 24.01.2009 tarihinde oynanan BEŞİKTAŞ A.Ş. - DENİZLİSPOR Turkcell Süper Lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 10.000.- TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,karar verilmiştir.Kapatılmamanın gerekcesi ise,çirkin tezahüratın sürekli olmaması .Bütün basının saha kapatması diye naralar attığı maçla ilgili böyle bir karar çıkmasında beşiktaş taraftarının gösterdiği gayretin önemi büyüktür.Forzada konu ilgili yazı ve taraftarın bu konuya önem göstermesi,yönetiminde bu doğrultuda savunma yapması bu zaferi getirdi.Basına güzel bir kapak taktık,gazete müsvettelerine selam olsun.Ne demiş Beşiktaş taraftarı hatırlayalım.
Bir takım medya kuruluşlarınca cezamız kesildi; Disiplin Kurulu'nun da onların sözünden çıkacağını sanmıyoruz.
Yazımız Tahkim Kurulu'nun sağduyusuna güvendiğimiz üyelerine:
Futbol Disiplin Talimatnamesinin 41.maddesinin
1. ve 11.fıkrası der ki;
1 ) Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde, söz veya hareketlerle ya da pankart ve benzeri araçlar ile aşağılayacı, tahrik veya taciz edici tezahüratta bulunulması yasaktır.
11 ) Anılan ihlalin önlenmesi için azami gayreti gösterdiğini ya da olayların üçüncü kişilerce kötü niyetli olarak gerçekleştirildiğini yeterli ve inandırıcı kanıtlarla ispat eden klube ceza verilmeyebilir.
Öyleyse Beşiktaş – Denizlispor maçındaki protesto ve küfürleri hatırlayalım.
Yine ibneleşti Selçuk Dereli ( 3 tekrar yapıldı, yaklaşık 40 saniye )
Seni hakem yapanın a.k (söylenmesi ve kesilmesi bir oldu, 5 saniye sürmedi)
Hemen akabinde stad anonsçusu tarafından yükselen,‘’arkadaşlar küfürlü tezahürat yapmayalım’’ uyarısı.
Devamında bu kısa süreli küfürler sonlanarak,‘’Selçuk Dereli Allah belanı versin,Selçuk, evine gitmek nasip olmasın’’ şeklini aldı.
Türkiye’deki taraftar profilini göz önüne alırsak, bu söylenenler ‘’MAKUL’’ bir küfür ve protesto düzeyi olarak kabul edilebilir hatta edilmeli ! Bir Allah’ın kulu çıkıp da tek bir stadyumda bile küfür olmadığını iddia edemeyeceğine göre ve sözü edilen küfürlerin, cezayı gerektirecek devamlılığa ulaşmadığı bir ortamda bizim de edilen küfürleri ‘’makul ‘’ ve ‘’ aşırı ‘’ olarak kategorize etmemiz ve buna göre değerlendirmeye alınmasını beklememiz kadar doğal bir şey olamaz.
Yeni yönetmeliklerde hakemlerin çirkin ve kötü tezahürat sonrası anons yaptırma yetkileri bulunmadığına göre; Beşiktaş-Denizlispor maçında yapılan ‘’küfür karşıtı’’ anons ve akabinde küfürsüz protestoya dönülmesi, küfürü önlemek adına gerekli azami gayretin gösterildiği anlamına gelmektedir. Yok eğer anonscusu, yöneticisi ve takım oyuncusunun (Rüştü) hiç bir mecburiyeti olmamasına rağmen taraftarını sükunete davet etmesi bu anlama gelmiyorsa, hangi hareketin "azami gayret" anlamı taşıdıgını bilmek isteriz.
‘’Yöneticiler yanıma gelerek tribünlerden yapılan kötü tezahüratlar için özür dilediler. Rüştü’ye de teşekkür ederim, hem maçta hem de maç sonrası ortamı sakinleştirmek için elinden geleni yaptı’’
Selçuk Dereli
Bir oyuncumuzun atılmasını takip eden küfürlü tezahuratları durdurmak için kulüp yöneticilerinin, stadtaki kulüp görevlilerinin (anonsçu), futbolcumuzun ve tribün liderlerinin gayretlerini ve sonuç almalarını değerlendirmeye alacağınıza; sonucunda da sahamızın kapatılmasına gerek görülmeyeceği kararını vereceğinize inanıyoruz.
Saygılarımla.